Ağız mikrobiyolojisi kitabı tanıtım sayfası
Eserin adı: AĞIZ MİKROBİYOLOJİSİ
Yazarlar: Dr. Diş Hekimi Murat Aydın, Prof Dr Dr Aykut Mısırlıgil
Grafik ve çizimler: Dr. Diş Hekimi Murat Aydın
Kapak: Dr. Diş Hekimi Murat Aydın
Katkıda bulunanlar: Yrd. Doç.Dr. Aylin DÖĞEN, Prof. Dr. Jülide Sedef Göçmen, Doç. Dr. Mehmet S. SERİN, Dt
Necla Demir
Yayıncı: MN Nobel Kitap evi, Halk sok 5/C Sıhhiye Ankara TEL 0312- 431 16 33
ISBN: 978-975-567-078-2
Basım Yılı: 2012
Matba: Nobel kitabevleri Ankara
Eserin künyesi:
Sadece diş hekimlerini klinikte ilgilendiren 41 konu ele alınmıştır. Ansiklopedik, gereksiz, ve sadece teoride
kalacağı belli olan caydırıcı ve akılda kalması zor bilgiler verilmemiştir. Her bilgi klinikte kullanılabilecek
kadar pratiğe dönüktür ve net bir üslup ile anlatılmıştır. Kullanılabilecek antibiyotiklerin ve piyasamızdaki
aşıların eczanedeki isimleri ve fiyatları verilmiştir. 212 resim, 370 sayfadan oluşmaktadır.
Şöyle refere edilir:
Aydın M, Mısırlıgil A. Ağız Mikrobiyolojisi. MN Nobel Kitap evi, 2012, Ankara
ÖNSÖZ
Murat Aydın Diyor ki:
Bu gün pek çok diş hekimliği fakültesinin mikrobiyoloji derslerinde öğrenciler kullanmayacağı bilgiler ile
yüklenmektedir. Sınıf geçmek için ezberlemeye zorlanmakta, meslek hayatında hiç lazım olmayacak köpük tarzında geçici
bilgiler ile dersten soğutulmaktadır.
Diş hekimi, yeterli eğitilmediği için apsede yazılması gereken antibiyotikleri ilaç firmasının prospektüslerinden,
kataloglardan, gogıl ve feysbuktan öğrenmektedir. Bilgi eksiğini gidermek için kendi kliniğinde kalsiyum hidroksitin
içine iyodoform ilave etmek, kanalı siman likiti ile yıkamak gibi masum sayılmayacak deneyler yapmaktadır.
Antiseptikleri ve mikroorganizmaları tanımadığı için hangi alete hangi dezenfektanı kullanacağını satıcıdan
öğrenmektedir. Ticari firmalar maddi pirim elde edebilmek için diş hekimindeki bu bilgi açığını kullanmaktadır. Prion
öldürdüğü aldatmacasını kullanarak hiçbir üstünlüğü olmayan otoklavları üstün gibi göstererek satmaktadır, mikrop
öldürdüğünü söyleyerek diş hekimine ışıklı cihazlar satmaktadır, dörtlü amonyum bileşiği ve alkol içeren ticari
dezenfektanları litresi 30 Euro fiyat ile satmaktadır (ayni kimyasal madde aslında 7 liradır). Diş hekimi televizyon
reklamlarına bakarak diş macununu 12 saat etkili zannetmektedir, dezenfektanları tanımadığı için elinde mevcut
dezenfektanın başka markasına 4 katı fazla para ödeyebilmektedir, oral patojenler için etkisiz olduğu bilinen kinolon,
spiramisin, linkozamit gibi antibiyotikleri reçete edebilmektedir. Çünkü ilaç firmaları bu preparatları cazip
gösterdiğinde diş hekiminin bunu sorgulayacak temel mikrobiyoloji bilgisi öğrenciyken kendisine verilmemiştir. İnfekte
kök kanalına alkol ve klorheksidin sürmeyi infeksiyonun tedavisinde etkin bir çözüm zannetmektedir (halbuki
gereksizdir). İnfeksiyon sebebi olduğu ispatlanmadığı halde kandidaları kök kanalı patojeni zannetmektedir. Oral
patojenlerin diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, beyin infarktı, düşük ağırlıklı doğum veya gebelerde düşük
yaptığı söylentisini sorgulayacak derinlikte mikrobiyoloji eğitimi almadığı için kulağına gelen hurafelere
inanmaktadır. Öte yandan oral infeksiyonların çoğunda baş rol oynayan Porphyromonas, Prevotella, Eubacteria,
Peptostreptococcus, Tsierella, Capnocytophaga, Propionibacterium gibi bakteriler maalesef fakülte eğitiminde
yer almamaktadır.
Ülkemizde bu günkü durum budur.
-o-
Bu eserde sadece yeni ve güncel bilgiler okuyucuya sunulmakla kalmamış ayni zamanda ilk olan konulara yer verilmiştir.
Örneğin:
- Bir hastada fokal infeksiyon nasıl aranır?
- Diş çürüğü aşısı nasıldır?
- Ağız kokusu tedavisi nasıldır?
- Diş taşı gastrit yapar mı?
- Mikrop saçan diş üniti su deposu nasıl dezenfekte edilir?
- Parmağa iğne battı veya AIDS li kan ile temas edildiyse acil olarak ne yapılması gerekir?
- Bir ağızda mikrobiyolojik muayene nasıl yapılır? Kültür nasıl alınır?
- Dişler nasıl fırçalanır?
- Diş hekimi Prion hastalıklarını (deli dana ve CJD) bulaştırabilir mi?
- Çapraz infeksiyonu önleme açısından protez laboratuvarında dezenfeksiyon işlemleri nasıl olmalıdır,
- Otoklavın en detaylı ve en ince çalışma prensipleri nedir,
- Bir diş hekimi hangi aşıları olmalıdır, bunların piyasa isimleri nedir fiyatları nedir?
gibi konular ilk defa bu kitapta belirli bir disiplin içerisinde ve fotoğraflarla ele alınmıştır, bunların çoğu başka
bir ders kitabında yoktur.
Öğrenciliğim dönemindeki ders kitaplarımı anımsıyorum.
Bir çoğu zor anlaşılan, konu başlığı ile uyuşmayan, aşırı ve gereksiz tıbbi terim kullanan, yuvarlak laflardan oluşan,
iddia oluşmasın diye okuyucuya kesin bilgi vermekten korkan, ansiklopedik detaylarda boğulmuş kitaplardı. 100 sayfa
okusanız 1 sayfası bile akılda kalmazdı. Çünkü hiçbir bilgi vermezdi, gri satırların bulanık cümleleri arasında
bilineni gevelerdi, önceki cümleyi nakarat ederdi.
Hastanın genel durumu değerlendirilir diye yazardı ama hastanın hangi genel durumunu nasıl değerlendireceğimiz
yazılmazdı.
Hastanın röntgeni dikkatle incelenmelidir diye yazardı ama röntgende neyi inceleyeceğimiz, nasıl ve ne görürsek nasıl
yorumlayacağımız kitapta yazmazdı. Bize ömrümüz boyunca lazım olmayan kuduzun tedavisi anlatılırdı fakat sık lazım
olan uçuk tedavisi es geçilirdi.
Verilen başlığın altında verilen konu yazılı olmazdı, örneğin "aftın tedavisi" başlığında aftın tedavisi anlatılmazdı,
başka bir şey yazılı olurdu. Aradığımızı bulduğumuz düşüncesi okumaya başlardık fakat yazılanları okudukça hayal
kırıklığına uğrardık, kendimizi aldatılmış hissederdik. Kronik apikal apse başlığı altında anlatılanlar, akut apse
başlığında anlatılanlar ile aynı olurdu. Her hastalıkta mı ayni belirtileri göreceğiz diye sessizce güvensizleşirdik,
küskün bir tatminsizlik oluşurdu, içselleştirmek için değil sınavda geçmek için ezberlerdik.
Kitaplardan faydalı bir şeyler öğrenemiyor olduğumuzu düşündükçe, içimizdeki diş hekimi olma heyecanı sönerdi, ama
susardık, bunu dile getiremezdik, çünkü kendi ayıbımız zannederdik. Bunun acısını mezun olduktan sonra çektiğimizi,
bizi eğitenler bilmediler.
Halbuki ders kitabı net olmalıdır, söyledikleri kesin ve keskin olmalıdır. Var olana var, yok ise yok demelidir.
Mümkün olduğu kadar yuvarlak cümlelerden kaçınmalı, konuyu anlatırken öğrencinin kafasında önce kontrast sorular
oluşturmalıdır, sonra soruların doğru cevaplarını mutlaka ve çok net olarak vermelidir.
İşte bu, böyle bir kitaptır.
Eski ders kitaplarımdan intikam almak için bu eser en net üslup ile, hatta bazı yerlerde konuşma üslubu ile kaleme
alınmıştır.
Bu kitapta bir antibiyotik hastaya verilmelidir diye yazıyorsa, o ilacın eczanedeki ismi de, muadili de, fiyatı da
öğrenciye sunulmuştur. Her cümle veya paragrafta acaba okuyucu burada neyi sormak ister diye düşünüp potansiyel
soruların cevapları satır aralarına ilave edilmiş, böylece okuyucuda tatminsizlik hissi giderilmiştir.
Bu, benim yıllar öncesine borcumdur. 32 yıl bu kitabın doğum sancısı ile yaşadım.
Bundan 32 sene sonra bir tıp arkeoloğunun kazmasına takılması benim ödülüm olacaktır.
Sırası ile bu fırsatı bana veren Allah'a, her aşamada literatür desteğini esirgemeyen dostlarıma, kalem arkadaşlarıma,
yardımcım Ender Şen'e, Nobel kitabevi çalışanlarına teşekkür ederim.
Kişisel
veb sayfası
Murat Aydın Doktor Diş hekimi Murat Aydın,
Diş hekimi, mikrobiyoloji doktoru
Aykut Mısırlıgil diyor ki:
Ağız Mikrobiyolojisi konusunda günümüze kadar yayınlanan eserlerin en çarpıcıları, William A.Nolte'un, en son dördüncü
baskısını, 1982 yılında yaptığı "Oral Microbiology" ve George S. Schuster'in üçüncü baskısını 1990' da yaptığı "Oral
Microbiology and Infectious Disease" adlı kitaplardır. . Prof.Dr.Özdem Anğ, Nolte'un, bu kusursuz kitabının, 1973 yılı
ikinci baskısını Türkçeye çevirerek, 1977 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde yayınlamıştır.
Aradan geçen yıllar içerisinde, Ağız Mikrobiyolojisi konusunda, sayısı üç-dördü geçmeyen ve çok kısıtlı konuları
anlatan kitaplar, başka yazarlar tarafından yayınlanmışsa da, bunların hiç biri, ciddi açığı kapatamamıştır.
Diş hekimliği öğrencileri, pek çok fakültemizde önceki yılların mikrobiyoloji bilgisiyle eğitilmektedir. Bu sebeple bu
gün bırakınız ağızda hastalık yapmayı, ağzın içine bile girmeyen bakterileri ağız mikrobiyolojisi dersinde
öğretilmekte ve öğrenilmektedir.
Dışardan bakıldığında diş hekimi, diş çürüğü ve diş eti hastalıklarını tedavi eden hekimdir. Diş hekiminin
rastlayabileceği hastalıkların neredeyse tamamına yakın bölümü infeksiyondur. Örneğin diş çürüğü kronik bir infeksiyon
hastalığıdır. Periodontit bakteriler ile başlayan immün reflekslerin ağırlıklı olarak seyrettiği bir infeksiyon
hastalığıdır. Diş sallanması ile devam eden kemik kayıpları ancak oral mkrobiyoloji ve immünoloji bilgisi ile
açıklanabilir. Ağızdaki dejeneratif hastalıklar oral immünolojinin sayesinde anlaşılabilmektedir. Oral
mikrobiyolojinin konusuna girmeyen oral kanserler ve diğer dejeneratif hastalıkların bile patogenezinde bir
mikroorganizma yer alabilmektedir. Örneğin HPVirus oral kanseri başlatabilmektedir, Lichen lezyonlarından HCVirus ve
H. pylori izole edilmektedir.
Öte yandan, ağızda görülen infeksiyonlar organizmanın uzak organ ve dokularını (endokardit, romatoid artrit, nefrit)
hastalandırabildiği gibi, organizmanın tümünü ilgilendiren infeksiyonların erken belirtileri ağız içerisinde ortaya
çıkabilmektedir (kızamıkta Koplik lekeleri, konjenital sifilizde Hutchinson dişleri, AIDS'te kandidiyaz gibi).
Bu sebeple mikrobiyoloji ve immünolojisi derslerinin, diş hekimliği eğitiminin önemli ve ağırlıklı bir parçası olması
gerektiği açıktır. Ağız mikrobiyolojisi, diş hekimlerinin eğitimi sırasında en vaz geçilmez dersi olmalıdır.
Mezuniyetleri sonrası, baş başa kalacakları hastalarından gelen sayısız soruyu ancak bu bilgilerle cevaplandıracak ve
diş hekimi-dişçi ayırımındaki en büyük farkı bu husus ortaya koyacaktır.
Ülkemizdeki diş hekimliği ve tıp fakültelerinde ağız mikrobiyolojisi ve immünolojisi eğitiminin eşgüdüm halinde ve
yeterli derinlikte verilebilmesi için, en son yenilik ve gelişmeleri, pratik uygulamalarını kapsayan, diş hekimliği
fakültesi öğrencileri, diş hekimleri, doktora, uzmanlık öğrencileri, ağız mikrobiyolojisi ve immünolojisi ile
ilgilenen akademisyenler için mezun olduktan önce ve sonra başvurulabilecek geniş kapsamlı ortak bir eserin yazılması
tehir edilemezdi. Bu eserde ağız mikrobiyolojisi ismi altında genel-özel ve oral immünoloji, viroloji, bakteriyoloji
ile mikolojiyi birleştirip öğrenciye sunduk. Uzun süre faydalı olmasını temenni ediyorum.
Mikrobiyoloji alanında bir ömür boyu görev yapıp, kaliteli ve üstün nitelikli diş hekimi yetiştirmek için çabaladım,
39 seneden beri bu mesleğin fiilen içerisinde olmanın verdiği deneyimlerimi elinizde tuttuğunuz bu eserde gelecek
nesillere aktarmaya çalıştım.
Bana bu eserin yazılımı sırasında teknik yardımlarını esirgemeyerek yardım eden, Dr. M. Selçuk Mısırlıgil'!e teşekkür
ederim....
Aykut Mısırlıgil, 2012 Ankara
Prof. Dr. Dr.
Diş hekimi, diş hastalıkları ve tedavisi ve mikrobiyoloji profesörü
Ana Sayfa
Orcid kod: