}
Diş hekimlerinin ağız kokusu hastasına diş
temizlemek dışında herhangi bir şey yapamadığını fark etmem uzun yıllarımı
almadı.
Biz diş hekimlerine fakültede ağız kokusu başlığında
yeterli bilgi verilmediği için tıbbi refleks ile sadece diş temizliği
yapabiliyoruz. O kadar. Başka hiçbir şey yapamıyoruz ve bilmiyoruz.
Çünkü ne yapılacağını öğretmesi beklenen akademik
kurumlar ağız kokusu hakkında yeterince donanımlı sayılmaz. Hiç bir
dersimizde ağız kokusu başlığı bulunmuyor. Yaptığım bir ankette gördüm
ki, biz hekimler kendi ağız kokumuzu bile tedavi edemiyoruz. Bunu 1’inci
bölümde deşeceğiz.
Tıp fakültesinden mezun olan hekimlerin durumu da bizden
farklı değildir. Kulak burun boğaz hekimleri için tonsil taşı aramak,
gastroenteroloji veya iç hastalıkları hekimleri için endoskopi yapıp
reflu ve H. pylori infeksiyonu aramak adeta kendiliğinden ortaya
çıkmış ve çaresizlikten baş vurulan bir tıbbi nakarat olmuştur.
Kabul edelim, bizler, ağız kokusu tedavisinde yeterince
başarı elde edemedik. Hep oyaladık ve oyalandık. Belki iyileşir temennisiyle
hastaya tonsillektomi ve flep operasyonları yaptık. Asit ve reflu
gideren temenni reçeteleri yazdık. Temenni detartrajları yaptık. Temenni
gargaraları verdik. Hep temenni ettik. Belki bu defa hasta iyileşir
dedik, ama hiç birimiz ağız kokusunu doğru anlayamadık, bu hastalığı
tanıyamadık, mekanizmalarını kavrayamadık. Biz ağız kokusu hastalarını
tatmin edici şekilde tedavi edemeyince okus pokuscular ve tıp şarlatanları
ağız kokusuna el attılar. Bunu da 1’inci bölümde deşeceğim.
4 kişiden 3 tanesini etkileyen bir hastalığı daha uzun
süre yok sayamazdık.
Nedir bu ağız kokusu?
Ağız kokusunun literatürde doğru dürüst bir tanımı bile
yok.
Önce hastalığı doğru bir şekilde tanımlamak, çerçevesini
çizmek, etyolojik sınıflamak, sonra mekanizmalarını ortaya koymak gerekiyordu.
Birilerinin bu konuda önden gidip diğerlerine yolu açması gerekiyordu.
Sarımsağın veya sigaranın ağız kokusu yaptığını zanneden, midenin sık
sık koku yaptığını düşünen hekimlere önce ağız kokusunun ne olmadığını tanımlamak
gerekiyordu. Gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklenlenmişti. Sonuçta
bütün düğmeler yanlış iliklenmişti. Düğmeleri çözmeden doğru iliklemek imkansızdır.
Önce çözmek gerekiyordu yani bazı kemikleşmiş hataları gidermek şarttı.
İlk önce, gömleğin yanlış iliklenmiş düğmelerini çözmek, bazı tabuları yıkmak,
bazı taşları yerinden oynatmak, doğru zannetikleri şeyin bir hata olduğunu
anlatmak gerekiyordu. Mevcut yanlışları silmek şarttır. Ancak ondan sonra
doğrusunu öğretmek mümkün olabilir. Yani ağız kokusu kitabı yazmak yetmezdi,
ağız kokusunu yeniden yazmak gerekiyordu.
Rahmetli babam derdi ki: eğer bir şeyin eksik olduğunu
görüyorsan, o eksiği giderecek olan sensin.
Öyle yaptım. Önden gidip yolları açtım. Hem ülkemizde
hem uluslar arası literatürde, ağız kokusunu ilk defa tanımlayıp, etyolojik
sınıflamayı yayınlayan ben oldum. Nerdeyse 20 seneden beri her günüm
ağız ve nefes kokusu üzerine okumak, yazmak, konuşmak, inceleme yapmak,
deney yapmak, kafa yormak, başkalarını dinlemek, soru cevaplamak veya
ağız kokusu hastası muayene etmekle geçti. Oldukça fazla deneyim ve bilgi
biriktirdim. Ağız kokusunu ölçen bir cihaz, kokuları engelleyen bir formül
geliştirdim ve patentini aldım, sadece ağız kokusu üzerine yazılmış 4 tane
kitabım var. 20 taneden fazla uluslar arası makalem var ve epey atıf alıyor.
Akademisyenler dünya üzerinde giderek artan yaygınlıkta benim tanım-terminoloji
ve sınıflamamı kullanmaya başladılar, maalesef Türkiye’deki akademisyenler
hariç.
Ayrıca ağız kokusu üzerine çok sayıda konferans, tebliğ,
sunum, ders, ropörtaj ve seminerler verdim. 100 den fazla ağız kokusu
eğitim videomun bulunduğu yutub kanalım, yönettiğim ağız kokusu grup
ve forumlarım var, onları saymıyorum, zaten çoğunun sayısını ve yerini
hatırlamıyorum bile. Yaz deseniz hepsini yazamam. Bu konuda neler yapıp
ağız kokusunu nerelere getirdiğimi bölüm 1 de okuyacaksınız.
Ağız ve nefes kokusu konusunda herşeyi buraya sığdıramadım.
Bu kitapta tip 2,3,4,5 ağız kokusunun tedavisi eksiktir. Vaka sunumları
ve herbal ürünler eksiktir. Dişlerin ağız kokusu üzerine etkisinin ne
olduğu, burun kaynaklı kokular, implant ve dolgu maddelerinin ağız kokusu
üzerine etkileri, çocuklarda ağız kokuları, olfaktör sensorun histokimyası,
tip 4 ağız kokusunun moleküler mekanizmaları, genetik ve konjenital ağız
kokuları daha bir çok konu bu kitapta eksik kalmıştır. Bunun gibi en az
3 kitap daha var kafamın içinde. Bu eserin sonraki baskıları muhtemelen
daha kalın olabilir. Bu kitap, şimdilik ağız ve nefes kokusu konusunda
ülkemizdeki ve dünyadaki en kapsamlı eserdir. Hem ansiklopedik bir kaynaktır,
hem klinik başvuru kitabıdır, hem de köşe başı eserdir. Bilim kitabıdır.
Neden bu konuda derinleşmeye gerek duyduğumu hep sorarlar. Neden ağız kokusu gibi sıradışı ve hiç kimsenin el atmadığı bir konu üzerinde çalışıyorsun? Neden ağız kokusunu inceliyor ve ağız kokusu üzerine bilim yapıyorsun diye.
Anlatayım ama kimseye söylemeyin: Diş hekimliği
fakültesi son sınıfındaydım. Ağız kokusu şikayeti olan bir yakınıma
diş taşı ve plak temizliği yapılmasına rağmen koku şikayetleri iyileşmedi.
Bu sebeple hocalarıma gösterdim. Bu işe periodotoloji bakar dediler
bana. Periodontal hastalığı yokmuş, zaten periodontolojiden sonra da
iyileşmedi. Sırası ile diğer bölümlerden bir çok hocayı gezmemiz aylarca
sürdü. Başka diş hekimliği fakültesinin ilgili bölümlerini de gezdik. İyileşmedi.
O yıllarda tespit ettim ki bu konuda hiç kimsenin yeterli bilgisi yok. Çünkü
hoca dediklerimiz de ağız kokusu eğitimi almamışlar. Hasta karşısında
kariyer, otorite ve prestijlerini korumak için ağız kokusunun nasıl tedavi
edilebileceğini ve olası sebeplerini sanki biliyormuş gibi yapıyorlar.
Aslında onlar da herhangi bir şey bilmiyorlar.
Yine o yıllarda anladım ki ağız kokusu, periodontolojinin kucağına
bırakılamayacak kadar karmaşıktır.
Mezun olduktan sonra da bir şey değişmedi. Ne kliniğimde
ağız kokusu hastalarına faydam dokundu, ne diş hekimliği fakültelerinde
ağız kokusu eğitimi verilmeye başlandı. Halkın dörtte üçü ağız kokusundan
yakınırken fakültelerimizde ağız kokusu “yok" farz edilmeye devam ediyor.
İnsanlarımız muskacıya gitmek zorunda kalıyor. Tuhaf şarlatanların eline
düşüyor, halitomafia adı verilen ağız kokusu hastalarını dolandıran
şebekeler olduğunu duyuyorum. Bunları görünce babamın öğretisi gereği
olarak problemi gidermek, öncül olmak, yolu açmak üzere bu işe el atan
ben oldum.
Şimdi bana neden ağız kokusunu bu kadar derin yazdın
diye sorarsanız yine babamın diliyle şöyle yanıtlarım: Bir arkeoloğun
kazmasına takılayım diye yazdım bu kitabı. Bu kitaptan para kazanmayı
hiç gözetmedim. Ömrüm boyunca çok para kazanmak gibi bir hedefim de
olmadı zzaten.
Ağız kokusu hastasına yeterince faydası olmadığı için kendisini
sorumlu hisseden bütün hekimlere ve tıp mensuplarına yazdım.
Ağız kokusu hastalarını tıp şarlatanlarına teslim etmek istemeyen
hekimlere yazdım.
Diş ve tıp hekimleri ve öğrencileri için yazdım.
Bu kitap ağız kokusu hastasına hitap etmez. Fakat alıp okumak
isteyen ağız kokusu hastası olursa buyursun okusun.
Bütün ağız kokularının tedavisini henüz bilmiyorum. Fakat
geliştirdiğim muayene ve ölçme yöntemleri ve keşfedip uluslar arası
literatürde ve bu kitapta yayınladığım teknikler ağız kokusu hakkında
naftalin kokan bilgileri, yanlış veya eksik olduğu sebebi ile hükümsüz
kılmıştır. Bazı geleneksel bildiklerimizi revize etmiş veya örümceklenmiş
bazı kuramları, akla yakın olanları ile değiştirmiştir.
Ağız kokusu ölçen (halitometre) cihazının yapımı için elektronik
devre şemasını eserin içinde verdim. Okuyucuların arasında elektronikten
anlayan birileri varsa ağız kokusu ölçen cihazını kendisi yapsın istedim.
Çünkü ben öyle yaptım. Bkz. Halitor.com.
Ağız kokusunun sadece ne olduğunu değil aynı zamanda ne olmadığını
da kesin sınırlarla tespit edip çerçevelemiştir. Bu çok önemlidir.
Gri renkli, tatminsiz sınıflamaları kullanmaya devam etmek
yerine dünya literatürüne ilk etyolojik sınıflamayı getirmiştir.
Hastanın ağzını koklamak gibi çağ dışı ilkel yöntemleri red
etmiştir.
Sözümona teşhiste kullanılan biyokimyasal testleri dışlamıştır.
Muayene öncesi hastada ağız kokusunu artıran hazırlıkları
red etmiştir.
Periodontolojinin kucağına terk edilen ağız kokusu konusunu
köreltildiği yerden alıp ait olduğu oral mikrobiyoloji ve oral diyagnozun
masasına taşımıştır. Sahip çıkılırsa daha ileri gideceğine inanıyorum.
Ağız kokusuna ilgi duyan hekimlerin keşfetmesi gerekenleri,
üstünde çalışılması gereken hipotezleri (bölüm 63’de) belirlemiştir.
Okuyucuya teklif mahiyetinde bilimsel bir yol haritası çizmiştir. Böylece
okuyucunun tıp şarlatanlığına doğru olması muhtemel savrulmalarını engellemiştir.
Tıbbi terimler üzerine iki tane mesleki sözlük yayınlamış olmam
sebebi ile latince ve ingilizce terimlerin Türkçeye uyarlanması konusunda
deneyimliyim. Buna rağmen elimden geldiğince latince tıbbi terimleri
yazmayıp Türkçe karşılıklarını kullanmaya gayret ettim. Okuyucunun beni
eleştirmesini göze alarak çok sade ve basit bir dil kullandım. Çok lazım
olmadıkça ingilizce terimleri bile kullanmamaya özen gösterdim. Bu sebeple
eserin terminolojik yapısı sanki halk dili ile yazılmış gibi oldu. Size
sükse yapmak ve hava atmak için ağır tıp terminolojisi ile yazabilirdim, en
ağır tıbbi terimlere hakimim, ama öyle yazmak bir marifet olmazdı.
Sn Oktay Sinanoğlu gibi, yabancı kelimelerin Türkçe söylendikleri
gibi yazılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Onlayn, yutub, gibi.
Öyle yazdım.
Türkçe dil kuralları ve imla bakımından düzeltme yapılması
konusunda yardımcı olacak birilerini bulamadım. 1000 sayfaya yakın
kitabın her satırının tek-tek okunup gözden geçirilmesi gerekiyordu.
Dostlarım en çok 30 sayfa okuyor sonra ilgileri dağılıyordu. Düzeltmeleri
kendim yapmak zorunda kaldım.
Zannetmeyin ki fotoğrafları klinikte veya laboratuarımda profesyonel
bir fotoğrafçı çekti. Yine zannetmeyin ki, şekilleri bir profesyonel
çizdi. Yine zannetmeyin ki grafik, diyagram, resim, redaksiyon ve sayfa
düzenini bir profesyonel hazırladı. Hepsini ben yaptım.
Bu eserin genel üslubu okuyucu ile konuşma şeklindedir. Fakat
bilimden asla ayrılmadım. Bir bilgiyi veriyorsam mutlaka literatürden
kaynak gösterdim. Benden önce bizlere yolu açmış bilim insanlarının
çalışmalarını refere ettim. Eserin sonunda 8 punto minicik yazmama rağmen
35 sayfa süren bilim kaynaklarının hepsini eser içinde kullandım, orda
gördüğünüz her makaleyi satır satır didikledim, hepsini tek tek okudum
ve rafine ederek okuyucuya hap bilgi şeklinde sundum. Orada yer alan makaleler
okuyucuya sevimli görünmek için oraya yazılmadı. Bazı kaynaklara ulaşmam
aylarımı aldı. Bazen yazarın kendisine ulaşıp yazdıkları konusunda kendisi
ile karşılıklı fikir alış verişinde bulunduktan sonra elde ettiğim kanaatı
bu kitaba yazdığım olmuştur.
Pratikte yani klinikte bu bilgiyi nasıl kullanacağını
resimlerle gösterdim. Resimlerin yetersiz kaldığı yerde video çekip
youtub’a koydum ve okuyucuya link verdim. Böylece dünya tıp literatüründe
yazan bilgileri Türk hekiminin kliniğine getirdim. Bütün bunları konuşma
diliyle yaptım. Birileri aferin desin diye.
Eğer bir gün verdiğim linklerden birinin çalışmadığını görürseniz
veb sitemi bulun ve girin. Veb sitemin içinde aradığınız başlığı bulacaksınız.
Zaman içinde dosyanın veya videonun ismini değiştirdiğim için bulamamış
olabilirsiniz.
Özellikle teşhis ve muayene işlemlerini yazdığım
bölümlerde okuyucuya yeterli bilim kaynağı vermem mümkün olmadı. Çünkü
bu konularda benden önce bu yoldan geçip yolu açan ve yayın yaparak
belge bırakan bilim insanı yoktu. Önde gidip yolu açan ben olduğum için
sizlere benden önceki literatürden kaynak veremedim, bu sebeple teşhis
ve ölçme bölümlerini kısmen anektodal bir anlatım ile yazmak zorunda
kaldım. Bu bölümlerde deneyimlerimi yazmak zorunda kaldım. Mesela benden
önce birileri Nelaton kateterini burun kavitesine sokup koku ölçmedi,
sistein şoku ile elde edilen H2S pik konsantrasyonunu başlangıç değerine
bölerek bir parametre belirlemedi. Bu sebeple bunlara kaynak veremedim.
Hiç kimse ağızdan, burundan ve nefesten 3 farklı noktadan bağımsız gaz
ölçümü yapmadı ve bunun için yöntem geliştirmedi. Bu sebeple buna kaynak
veremedim. Hiç kimse çocuk balonunu olfaktometrik muayene için kullanmadı.
Bu sebeple kaynak veremedim. Hiç kimse dil üzerine vanilin sürmedi. Ve
daha düzinelerce başlattığım ve geliştirdiğim muayene yöntemi vardır. Bunlara
literatürden kaynak veremedim. Çünkü literatürde, uluslar arası dergilerde
ve bu kitabın içinde ilk defa ben yayınlamış oluyorum.
Beğenmediğim (organoleptik muayene) veya red ettiğim
(psikosomatik halitosis gibi) konuları da bu eserde anlattım. Ben
beğenmiyorum diye okuyucuya bu konuda bilgi vermekten vaz geçmedim.
Bunları okuyucuya önce anlattım sonra neden yanlış ve eksik olduğunu
açıkladım.
Genel olarak içeriği distile edildiği zaman, bu eser, dünya
literatüründeki mevcut bilgileri eksiksiz olarak yansıtmakla kalmaz,
aynı zamanda kendi geliştirdiğim teknik, yöntem, tespit ettiğim bilgileri,
fikirlerimi ve deneyimleri de içerir. Bu şekilde ele alındığı zaman bu
eser ağız kokusu bilimi içinde yıllarca yoğrulmuş Dr. Murat Aydın’ın ağız
kokusu hakkında bildiklerinin önemli bir kısmının kağıttaki izdüşümüdür.
~13 senede sürdü yazmam. Öyle zamanlar oldu ki, 2
sene önce yazdığım bilginin yenisi çıktığı için geri dönüp yazdıklarımı
tazelemek gerekli oldu. Matbaya vermeye hazırlandığım şu tarihte yeniden
gözden geçirmeye kalksam eminim yeniden yazmam gereken yerler bulacağım
ve bütün kitabı yeniden yazmaya kadar gidebilecek bir girdaba düşebilirim.
Zaten 660 resim, 230 tablo, 950 sayfaya aynı anda tek başıma hakim olmam
giderek zorlaşmıştı. Defalarca gözden geçirmeme rağmen, eserin uzak sayfalarında
olası bilgi çiftlemeleri, ve varsa imla hatalarım affola.
Bu eseri yazma fırsatı veren Allah’a, kapak ve görsel
tekniğinde desteğini esirgemeyen kadim dostum Sn Diş hekimi Orhan Günel’e,
bölüm 48’i hazırladıkları için, değerli meslektaşlarım Necla Demir ve
Gülşah Bekdemir’e, bölüm 5’i hazırlayan Sn Dr Çağrı Derici’ye, alkali
ve kandida diyetleri hakkında bilgi veren Uzm. Dyt. Kimya Müh. Gizem Derici’ye
teşekkür ederim. Bu paragrafta teşekkür etmek için esere katkısı olan başka
birilerini bulamadım.
Dr. Murat Aydın
2021, Adana
İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun oldu. Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ana bilim dalında doktorasını
yaptı.
Yazdığı 16 tane mesleki kitabı vardır.
19 u yabancı dilde, 22 tane uluslar arası indekslenmiş makalesi
vardır. Bunlardan 15 tanesinde birinci isim olarak yer almıştır. 4 tane
de indekslenmeyen makalesi bulunmaktadır.
Çok sayıda konferans, tebliğ, sunum, ders, ropörtaj ve seminerleri
ve yönettiği ağız kokusu internet grup ve forumları vardır.
Avrupa Standardizasyon komitesinin izni ile EN13060 basınçlı
sterilizasyon (otoklav) şartnamesini Türkçeye çevirip kitaplaştırmıştır
Hastanın ısırma kuvvetini ölçen Bruksimetre cihazı üretmiştir.
440 nm dalga boyunda 2.5 W gücünde laser üretmiştir ve kliniğinde
kullanmaktadır.
Ağız kokusunu ölçen bir cihaz (halitometre) üretmiştir kendi
kliniğinde kullanmaktadır.
Elektronik stetoskop, dişin kanal boyunu ölçen apeks bulucu,
dişin canlılığını test eden vitalometre, tiroid koruyucu yakalık, motor
hız kontrol cihazı, muayenehane otomasyonu ve kare dalga jeneratörünü
üretmiştir, bunların bazılarını kliniğinde kullanmaktadır.
New-York-Bilimler-Akademisi, International Association for
Halitosis Research (IAFHR), American-Asociation-Advancement-Science,
International Society Breath Odor Research (ISBOR) ve International
Association for Breath Research üyesidir.
Microbiology Research International, Acta Translational Medicine,
Clinical Cosmetic and Investigational Dentistry, Advancement in Medicinal
Plant Research, Quintessence International dergilerine hakemlik yapmıştır.
Bazılarında halen hakemdir.
Kopya korunması, tarih-saat programlanabilir şekilde bilgisayar
kontrollu olarak başlatabilen ve durdurulabilen bahçe sulama otomasyonu,
bilgisayarın seri portunu kullanarak 1 mHz’e kadar kullanılabilen kare
dalga jeneratörü, birinci dereceden 2 bilinmeyenli denklem çözümü, biyokimysal
test sonuçlarını bilgisayara girerek bakterinin kimliğini tespit etmeye
yarayan bakteri identifikasyon programı, gizlenmesi arzu edilen dosyaların
şifrelenmesini sağlayan program, İngilizce Türkçe ve tersine çalışan
11000 kelimelik sözlük, seri ve paralel port ile bilgisayara bağlı elektrikli
cihazların klavyeden kumandası, 4 basamaklı sayı tahmin oyunu, İngilizce
Kur’anı Kerim’in bilgisayarda okunabilen versiyonu, disk seri numaralarının
değiştirilmesi, diş hekimleri için klinikte hasta takip üzerine bilgisayar
programı yazılımları yapmıştır. Halen kendi kliniğinde kendi yazılımlarını
kullanmaktadır. Başka bazı bilgisayar programı yazılımları da mevcuttur.
Ağız kokusu üzerine Adana’da kendi (Halitorium) kliniğinde çalışmaktadır. Yazar hakkında bazı güncel bilgiler kişisel veb sayfası üzerindedir.